Anlaşmalı boşanma, adından da anlaşılacağı üzere tarafların evlenmenin mâli sonuçları hakkında kendi aralarında anlaşmaya vardıkları bir boşanma türüdür. Nafaka da -gerek yoksulluk nafakası gerekse iştirak nafakası olsun- evlenmenin mali sonuçlarından birisidir. Bu sebeple bu konuda da tarafların kendi aralarında önceden anlaşmaları ve bu anlaşmanın bir protokole bağlanması gerekmektedir.
Boşanma sürecinin uzamaması adına evli çiftlerin bu hususu kendi aralarında kararlaştırarak bir uyuşmazlık konusu olmaktan çıkarması ve mahkemeye bundan sonra başvurması büyük önem taşımaktadır. Aksi takdirde mahkeme, tarafların maddi durumlarının araştırılması için ilgili mercilere yazı yazmak zorunda kalacak, o makamların araştırmayı sonuçlandırması, mahkemeye göndermesi, mahkemenin ileri bir tarihe davayı ertelemesi ve neticesinde tarafları yeniden çağırarak dinlemesi gibi durumlar ortaya çıkacağından dava süreci uzayabilecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununa göre boşanma davası iki şekilde açılabilir:
Anlaşmalı boşanma protokolü, boşanma davasında tarafların karşılıklı anlaşmalarını, hak ve yükümlülüklerini belirten yazılı bir belgedir. Anlaşmalı boşanma protokolü, tarafların boşanma davası sürecinde evlilik birliğinde elde edilen mallarının paylaşımı, nafaka, velayet, kişisel ilişki, ev eşyalarının paylaşımı gibi konularda mutabık kaldıkları hususları içerir. Anlaşmalı boşanma protokolü örneği anlaşmalı şekilde boşanacak çiftlerin hazırlaması gereken belgedir. Aslında bu protokolde, çiftlerin boşanmanın sonuçlarına dair anlaştıkları hususlar yazılır. Diğer bir ifadeyle anlaşmalı boşanma protokolü (boşanma protokolü), anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın hukuki sonuçlarını düzenleyen ve her iki eş tarafından imzalanması gereken bir tür sözleşmedir. Anlaşmalı boşanma protokolü ile eşler çok kısa sürede boşanabilir.
TMK 166/3. madde uyarınca; “Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu halde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hakim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu halde tarafların ikrarları hakimi bağlamaz.” şeklindedir.
Duruşma sırasında hazır bulunan her iki eşte anlaşmalı boşanma protokolünü kayıtsız şartsız kabul etmelidir.
Anlaşmalı boşanma davası açılması sürecinde taraflar kendi iradeleri ile boşanmak hususunda uzlaşmışlardır. Yine gerek ortak çocukların velayeti, gerek nafaka ve gerek mal paylaşımı gibi sair hususlar üzerinde bir mutabakata varmışlardır. Dahası bu mutabakatı birlikte hazırlamış oldukları bir protokole bağlamış ve birlikte imza altına almışlardır. Özetle hâkim bakımından çözüme kavuşturulması gereken birçok husus taraflarca çözüme kavuşturulmuştur. Bu yüzden bu davada hâkimin soracağı sorular bu temel çerçeve içerisinde söz konusu olacaktır. TMK 166’ nci maddesinin ilgili hükmü şu şekildedir:
“…Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”
Söz konusu yasal düzenleme çerçevesinde hâkimin taraflara şu soruları soracağı ifade edilebilir:
Örneğin taraflar çok düşük bir nafaka bedeli belirlemişlerse bu nafaka miktarının eşin ihtiyaçlarını karşılamaya yetip yetmeyeceği, nafaka yükümlüsünün ekonomik durumunun ne olduğunu vs. sorabilir.
Anlaşmalı boşanma talebi ve boşanmanın mâli sonuçları ile çocukların durumunu düzenleyen bir protokolle mahkemeye başvuran çiftler, kendileri için belirlenmiş olan duruşma gününde mahkemede hazır bulunarak hakim huzurunda boşanma yönündeki hür iradelerini bizzat açıklarlar. Yukarıda da ifade edildiği üzere hâkim taraflarca hazırlanmış bulunan söz konusu protokolü aynen benimseyebileceği gibi, bu protokol üzerinde bir kısım değişiklikler yapma yetkisini de haizdir. Eğer hâkim bu protokol üzerinde bir kısım değişiklikler yaparsa tarafların da söz konusu değişikliklere razı olup olmadıklarının kendilerinden sorulması gerekir. Eğer taraflar bu değişikliklere razı olur ise hâkimin uygun görmesi ile birlikte haklarında boşanma kararı verilir. Ancak bu aşamada henüz gerekçeli karar hazırlanmamış olduğu için karar kesinleşmemiş, boşanma da gerçekleşmemiştir. Gerekçeli karar hazırlandıktan sonra taraflar söz konusu kararı tebellüğ ederek (kararın taraflara tebliğ edilmesi) herhangi bir kanun yoluna başvurmazlar ise karar kesinleşmiş ve boşanma gerçekleşmiş olacaktır.
Hâkim anlaşma planının da yer alan hususlar ile ilgili hakkaniyete uygun olarak müdahale edebilir. Bazen eşler bir an önce boşanalım duygusuyla hareket ederek tüm mal varlığını karşı tarafa bırakabilmektedirler. Bu husus hakkaniyete uygun olmadığından hâkim tarafından tekrardan incelenmesi gerekmektedir. Örneğin anlaşma metninde annenin ya da babanın çocuklarını bir daha göremeyeceği şeklindeki bir madde hakim tarafından hakkaniyete uygun değiştirilmesi gerekmektedir. Bu değişiklik sonrası oluşan yeni anlaşma metni taraflarca kabul edilmesi gerekmektedir. Örneğin ev eşyalarının kimde kalacağı hususunda bir anlaşmazlık varsa artık anlaşmalı boşanma kararı verilemeyecek dava çekişmeli boşanma davası olarak devam edilecektir.
Maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarının ne kadar olacağı ev eşyalarının kimde kalacağı tarafların oturdukları evin kim de kalacağı gibi hususlar ayrıntılı bir şekilde anlaşma metninde yer alması gereklidir. Taraflar maddi ve manevi tazminat ile nafaka miktarlarını belirlemede özgürdürler. Örneğin bir eş eşime 130.000 TL manevi tazminat ödemeyi kabul ediyorum derse. Mahkeme bu miktarın az veya fazla olduğuna yönelik değerlendirme de bulunup bir değişikliğe gidemez. Hukuk yargılamalarında davacı tarafın istem ve sonucundan vazgeçmesi feragat olarak adlandırılır.
Çekişmesiz yargı kapsamında bir dava olarak görülen anlaşmalı boşanma davalarında da feragat mümkündür. Anlaşmalı boşanma davasından feragat edebilmek için davacı tarafın mahkemeye sunacağı bir dilekçe ile veya duruşma sırasında bu yöndeki beyanıyla davadan feragat edebilir. Söz konusu dava kesinleşinceye kadar feragat etmek mümkündür. Feragat ettikten sonra feragatten vazgeçmek mümkün değildir.
Eşler irade beyanlarını ortaya koyarak açıkça anlaşarak boşanmak istedikleri takdirde boşanma davası süreci de o denli kısalacaktır. Burada önemli olan boşanma protokolünün tarafların ortak iradesiyle hazırlanması, her madde üzerinde uzlaşmanın sağlanmış olmasıdır. Bu hususlarda bir sorun olmadığı takdirde dosya yoğunluğu az olan bir yer mahkemesinde dava açılarak yakın bir tarihe gün alınarak tek celsede tarafların boşanması sağlanabilir. Boşanma kararı verildikten sonra gerekçeli kararın taraflara tebliği sağlanır ve nihayet kesinleşme ile nüfus kayıtlarına boşanma kararı işlenecektir. Sonuç olarak anlaşmalı boşanma davasını 7 gün ile 45 gün arasında mahkemenin iş yoğunluğuna bağlı olarak tamamen sonuçlandırmak mümkündür. Tabi ki bu durum ancak bir avukat eliyle mümkündür. Avukat eliyle açılmayan davalarda 3 ay sonrasına gün verilecek, tebligatlar ve kesinleşme süreleri uzayıp gidecek ve tüm bu süreç belki de 6 ayı bulacaktır.
Hakim, eşlerin yapmış oldukları protokolü uygun bulmazsa bu protokole müdahale ederek, çeşitli değişiklikler yapılmasını önerir. Hakim, uygun gördüğü değişiklikleri eşlere dayatamaz, eşler anlaşmada yapılan değişiklikleri kabul ederlerse boşanmaya karar verebilir. Bununla birlikte eşlerin uzlaşamamaları halinde anlaşmalı boşanma talebi reddedilip taraflardan birinin talebi ile davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edecektir. Yargıtay’a göre eşler, boşanma kararının kesinleşmesine kadar her zaman tek taraflı irade beyanları ile boşanma protokolünden dönebilirler.
ANLAŞMALI BOŞANMA
© Copyright 2024 FURTUNA HUKUK ve DANIŞMANLIK Tüm Hakları Saklıdır.